Tarih: 11.03.2025 10:20

Sokakta Kalmaktansa Ölümü Göze Aldılar

Facebook Twitter Linked-in


BİNA BOŞALTILIP MÜHÜRLENMEŞTİ 
Geçtiğimiz günlerde Serik ilçesi Kökez Mahallesinde 3 katlı binadaki dairelerde oluşan büyük çatlaklar nedeniyle bir dairenin kapısı yerinden kopup beşik içindeki bebeğin üzerine düşmesinin ardından olay yerine gelen AFAD ve belediye ekipleri yaptıkları incelemede binanın tehlike arz ettiğini belirterek binada yaşayan 9 aileyi tahliye edip binayı mühürledi. Kış günü sokakta kalan ailelerden bazıları kendi imkanı ve yakınlarının yanına yerleşirken, dışarıda kalan ailelere geçici olarak konteyner veya öğretmenevine yerleştirme sürecinin kısa olması nedeniyle sorunlarına kesin çözüm bulunana kadar canlarını riske atıp mühürlenen binanın mührünü kıran bina sakinlerinden 6 aile yeniden dairesinde konaklamaya başladı. 
POLİS VE BELEDİYE YETKİLERİ UYARDI BİNA SAKİNLERİ UYMADI 
Gelişen olayların duyulması üzerine tehlike arz eden binaya giden Polis ve Belediye yetkilileri binaya yerleşen 6 aileye uyarı yapmalarına rağmen kalacak ve gidecek başka yerleri olmadığı için evi boşatmayacaklarını söyleyerek yetkililerin uyarısını geri çevirdiler. Uzun süre uyarılarına cevap alamayan yetkililer olay yerinden ayrıldı. 
4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUM BABA EVİMİZE GİDELİM DİYİNCE DAYANADIK VE EVİMİZE GELDİK 
Üç beş gün kalıcı bir yerde konaklamanın çözüm olmadığını dile getiren bina sakinlerinden Umut Dalka; “Geçtiğimiz Perşembe günü akşam tedbir amaçlı evimiz boşaltıldı. Üç gün sağda solda idare ettik. Çocuklarım 60 kilometre ileride bir yerde kalıyorlar, ben burada üç gün arabada yatıp kalktım. Ailemi görmeye gittim 4 yaşındaki çocuğum baba evimize gidelim dedi ve evimize geldik. İşe de gidemiyorum. Yarın öbür gün işyerinde de bu nedenle sorun yaşayabilirim.” Dedi. 
BURADA BÜYÜK BİR MAĞDURİYET VAR 
Binada sadece gözlemsel incelemenin yetersiz olduğunu ifade eden Dalka; “Burada büyük bir mağduriyet var ve bu mağduriyeti giderecek bir muhatap bulamadık. Çok üzgünüz keşke bu durumlar yaşanmasıydı da bizde sıkıntılı durumların içine girmeseydik. Bizim yapmamız gereken kalıcı bir çözüm bulunana kadar evimizde yaşamaya devam edeceğiz. Yapılan incelemeler gözlemsel incelemeler. Bugüne kadar ciddi bir test veya kolon incelemesi yapılmadı. Bizim tek isteğimiz sesimizin duyulması yetkililerin, üst makamların kanuni yönden yardımcı olmasını istiyoruz. Bu olay çocuklarımızı psikolojik olarak etkileniyor. Akşamları ailece bir yere gidip tekrar eve dönmek zorunda kalıyoruz.” Şeklinde konuştu. 
ADLİ MAKAMLARIN DAVAMIZI ÖNE ALMASINI VE ERKEN BİR KARAR VERMESİNİ BEKLİYORUZ 
Binayla ilgili adli mercilerin bir an evvel karar vermesini beklediklerini dile getiren Dalka sözlerine şöyle sürdürdü; “Adliyeye gidip müteahhitle ilgili ve binanın yapımı aşamasında ihmal ve kusuru olanlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Hafta içi tekrar aynı şekilde yeniden bina sakinleri olarak yeniden suç duyurusunda bulunduk. Biz ne kadar suç duyurusunda bulunursak bulunalım bizler burada yıpranmaya devam edeceğiz. O nedenle adli makamlar tarafından bu davanın öne alınarak kanuni yaptırımlar ve cezai işlem uygulanabilir. Geçtiğimiz yıl yapmış olduğumuz suç duyurularına istinaden Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü tarafından görevlendirilen bilirkişinin binada incelemede bulundu, vermiş oldukları raporda binanın kolonlarında bir şeyin olmadığı, sadece taşıyıcı duvarlarda çatlaklar olduğu ifade edilmişti. Bununda tadilatla düzeleceği yönde karar verilmiş bir daha da bizim o binaya gelmemize gerek yok diye bilgi verildi.”

BİNA TEHLİKE ARZ EDİYORSA NEDEN SADECE ZEMİN KATLAR MÜHÜRLENDİ VE BOŞALTILDI ÜST KATTAKİLER CAN DEĞİL Mİ ? 
Verilen raporun binanın tamamı için olduğunu ancak tehlike nedeniyle sadece zemindeki üç daireye tebligat yoluyla bildirilmesine anlam veremediklerini dile getiren Umut Dalka; “Bina bir bütündür, zemin katlarda oluşan büyük çatlakların tehlike arz ettiği gerekçesiyle boşaltılıp mühürlendi. Allah muhafaza bir deprem anında zemin katlar yıkılırsa üst katta yaşayan insanlar ne yapacak. Madem bu bina tehlike arz ediyor ve yıkılma riski varsa yetkililer neden üst kat komşularımızı da uyarmadı, tahliye etmedi. Burada bana göre büyük bir usulsüzlük ve ihmal var. Gövdeyi taşıyan zemindir. Gövdeyi taşıyan bir binanın zemininde sıkıntı var diye zemin katların boşaltılması ve tedbir alınması düşünülmüş evden tahliyesi yönünde bir yol izlenmemiş.” Dedi.

RESMEN ÖLÜME TERK EDİLMİŞİZ
2024 yılında bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu zemin katların can güvenliği nedeniyle mühürlenip tahliye edilmesini o gün kendilerinin canlarının hiçe sayıldığını yeni öğrendiklerini ve çok üzüldüklerini belirten Umut Dalka; “Normalde Çevre ve Şehircilik bakanlığının bizim anladığımız kadarıyla yazdığı rapor binayı kapsadığı için bizim esas 2024 Haziran ayının 28’inde ilgili makamların uygun şartları, yaşama alanlarını oluşturup binanın tamamını yani 9 daireyi boşaltması gerekiyordu ama yapmadılar. Fakat biz bunu geçtiğimiz Perşembe günü evleri tahliye ettikten sonra yapmış olduğumuz müracaatlar esnasında öğrendik. Bu bizim için ayrıyeten bir üzücü durum oldu. Biz artık bina sakinleri olarak şunu düşünmeye başladık binanın yıkılma tehlikesi var, zemin katlar mühürlenip can güvenliği nedeniyle boşaltılıyor ancak üst katta olan bizler bundan haberdar değiliz. Resmen ölüme terk edilmişiz. Bu konu bizleri daha da üzdü. Bizim başka gidecek yerimiz yok. Her şeye rağmen burada yaşamaya devam edeceğiz. Dava avukatımıza para vermek için 100 Bin lira kredi çektim bunu tekrar 170 Bin olarak geri ödeyeceğim. Evimin hala borcu bitmedi, tek gelirim maaşımla evimi geçindirmeye, borçlarımızı ödemeye çalışıyorum” dedi. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —