“Tarihe Saygı Projesi” kapsamında “Sillyon Antik Kenti ” gün yüzüne çıkıyor
“Tarihe Saygı Projesi” kapsamında “Sillyon Antik Kenti ”nin gün yüzüne çıkması amacıyla yürütülen kazı çalışmalarına destek olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Opet A.Ş. arasında Antalya’da protokol imzalandı.
Serik ilçesi Belek turizm merkezinde bulunan Regnum Carya Golf&Spa Resort Otel’de düzenlenen protokol imza törenine Serik Kaymakamı Dr. Cemal Şahin, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kutluhan, Belek Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Memet Yazıcı, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve Sillyon Antik Kenti Kazı Başkanı Doç.Dr. Murat Taşkıran, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve davetliler katıldı.
İmza törenin açılış konuşmasını yapan OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, “Biz Opet olarak 2000 yılından bu yana sosyal sorumluluk projeleri yapıyoruz ve bu sosyal sorumluluk projelerimizde ülkemizin sorunlarına çözüm bulmaya, insanımızın yanında olmaya, ülkemizi ekonomik anlamda kalkındırmaya yarayacak, elimizden gelen ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Bireysel olarak bilmemiz gereken, yapmamız gereken, korumamız gereken değerlerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bunun için de yaptığımız projelere çeşitli isimler veriyoruz. Örneğin doğaya saygıda kusurumuz var. Haydi doğaya saygımızı gösterelim. Doğaya saygı gösterilmesine neden olacak projeleri birlikte yapalım diyoruz. Tarihe saygımızda mı sorun var. Haydi tarihe saygı projemize nasıl bir toprak üzerinde yaşadığımızı ve bu ülkenin kıymetini daha çok anlamamız gerektiğini bu ülkenin değerlerinden gelecek nesillerin yararlanabilmesi için, onları korumamız gerektiğini, kollamamız gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Kısacası biz bilinçli toplum projelerimizle 11 tane sosyal sorumluluk projesini birlikte yürütüyoruz. Trafik sorunundan tutun da aklınıza gelen pek çok soruna çözüm getirecek projeler üretiyoruz. Yıllardır ülkemizin en çok sevilen markası olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Şimdi biz övünmeyi çok sevmiyoruz. Laftan ziyade yaptıklarımızı göstermek istiyoruz. Çünkü bazen bir sayfaya giren şey aslında bir ömür oluyor. Biz sosyal sorumluluk projelerimizle inanın 2000 yılından bu yana milyonlarca kilometre yol gittik. Milyonlarca insanla tanışmak, iletişim kurmak fırsatı bulduk. Tabii ki bunun da bir bütçesi var. Ona da katlandık. Bu bütçeyi eğer arkamızda şirketimiz olmasaydı karşılamamız da mümkün değildi. Biliyorsunuz temiz tuvalet 2000 yılından bu yana ülkemizde ciddi bir fark yarattık. Bir bakış açısı yarattık. Medeniyetin göstergesi olan tuvaletleri ülkemize yaraşır duruma getirdik. Örnek köyler yaptık. İşte küresel ısınma dedik. Ağaçlandırmanın önemine değinmeye çalıştık. Yeşillik korumanın önemine değinmeye çalıştık. Yolumuz Çanakkale'ye düştü. Çanakkale'yi dönünce yüreğimiz burkuldu. Ülkemizin kurtuluş değerlerini taşıyan bu yöre böyle olmamalı. Burada bir proje yapıp hep toprak altında bu ülke için canlarını veren şehitlerimizi mutlu edecek bir şeyler yapalım. Hem yaşayanı hem de barışın önemini anlamaya çalışan geçmişin izinde yolculuk yapmaya çalışanlara da gerçekleri anlatalım diye 2005 yılında Tarihe Saygı projesi başlattık. Başlangıçta bu kadar uzun süreceğini bu kadar çok şey yapmamız gerektiğini bilmiyorduk. Ama şartlar neyi gerektirdiyse onu yaptık. Dolayısıyla sürdürülebilir projeler yaptık ve bu projelerimizi yapmaya çalışıyoruz. Biz her zaman bir atımlık, bir damlayı oraya, bir damlayı öbür tarafa atarak bunların giderek güç kaybetmesini değil yaptıklarımızı attığımız adımların birleşmesini ve bir bütün yaratmasını sağlamaya çalışıyoruz. Onun için yaptığımız çalışmalarımıza da yüz akıyla çıkmak için de koşuyoruz koşuyoruz. Bakın bir tarihe saygı projesinde neler yapmışız. Birkaç gün önce Çanakkale'ye gittim. Çanakkale'de dediler ki biz ekonomik anlamda tamam yaptığımız fiziki anlamda çok şey ama ekonomik anlamda da Çanakkale'ye çok şey kattınız. Eskiden turistler bir gün gelirse ertesi gün giderlerdi. Ama şimdi yaptığınız her yer değer kazandı. Oraları görmek için geziyorlar ve konaklamak zorunda kalıyorlar. Konaklayınca halkımız, esnafımız kazanıyor. Dolayısıyla siz gerçekten çok şey kattınız Çanakkale'ye dediler. Yapılanların doğru anlaşılması, doğru anlatılması çok çok değerli. Çanakkale'ye girdiğimizde biz bir köy yapacağız diye girdik. Örnek köy projemiz. Ama öyle bir alana girdik ki son derece kutsal duygular uyandı içimizde. Atılmış her adımda buralar böyle olmamalı dedik. Buralarda daha çok insan gelmeli, buralar canlanmalı, hayat bulmalı dedik ve hayat vermeye çalıştık. Tarihe sahip projemiz kapsamında Antalya'ya doğru tarihe şahitlik projemiz bir yolculuğa çıktı. Ve karar kıldık. Yeni bir başlangıç şimdi Sillyon Antik kenti. Çok heyecanlıyız.” dedi.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kutluhan, “Pamukkale Üniversitesi olarak burada olmaktan çok gururluyuz, mutluyuz. Pamukkale Üniversitesi olarak Arkeoloji ve Sanat çalışmalarında en baştan beri önem vermekteyiz. Bu alanların başarılı olabilmesi için kurumumuzun imkanları seferber edilmektedir. Tarih, kültür, sanat ve arkeolojiye verdiğimiz önem aynı zamanda kurumsal anlamda bizlerin takip ettiği bir perspektif oldu. Öyle ki üniversite bünyesinde Türkiye'deki ilk ve tek arkeoloji enstitüsünün üniversitemiz tarafından bulunması ve bu düşüncelerimize ayağında olmaktadır. Kazı alanlarından hocalarımızın ve değerli ekip üyelerinin elde ettiği başarılar bizleri gururlandırmakla kalmayıp onları bu noktada yeni arayışlara da sevk etmiştir. Özellikle arkeoloji alanında yapılan ikili anlaşmalar ulusal ve uluslararası projelerle çeşitli sponsorluk destekleri üniversitemizin kurumsal kimliğine de ciddi katkı sağlamaktadır. Sillyon antik kenti çalışmalarını Doç.Dr. Murat Taşkıran hocamız yürütmektedir. Bu bağlamda bugün burada toplanma nedenimiz olan Opet A.Ş. ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından imzalanan Sillyon Kazısı sponsorluk anlaşmasını çok önemsiyoruz. Şüphesiz bu sponsorluk faaliyetiyle kültür ve turizm bakanlığıyla ortak yürüttüğümüz Sillyon projesinin bundan sonraki süreçte Opet A.Ş.'nin destekleriyle daha da güçleneceğini düşünüyorum. Bu durum kurumlar arası işbirliğine ciddi katkı sağlamakla kalmayacak gibi tarihin derinliklerinde kalmış, arkeolojik ve tarihsel bir alanı bilim dünyasıyla buluşmasına da destek sunacaktır. Dahası dünyanın en güzide, kültür ve turizm merkezlerinin başında bulunan Antalya'mızda da yeni bir turizm destinasyonu sunacağız. “ dedi.
Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, “Biz bakanlık olarak yeni bir politika değişikliğine gittik. Geçen yıldan beri. Geçtiğimiz yıl 2023 yılı içerisinde Antalya'da çok farklı işler yaptık. 380 milyonluk ödeneğin 190 milyonluk bölümünü kazılara, başta Side, Olimpos, Sydra gibi ören yerlerimizde kazı başkanlarımızla birlikte önemli çalışmalar yürütüyoruz. Buna Antalya öncülük ediyor. Sayın Bakanımız böyle bir görev verdi bize. Buna da bakanlık nezdinde Geleceğe miras adı altında bir motto, bir proje haline getirdik. Hatta bakanlığımız da buna ilişkin bir birim de ayrılmış durumda. Amacımız burada aslında bir yandan kültürel mirasa sahip çıkmak, kazmak korumak ama aynı zamanda Antalya gibi Türkiye'nin turizm başkenti dediğimiz destinasyon da sadece turizmi değil, kültür turizmini, gastronomi turizmini harekete geçirmek istiyoruz. Bunda da aşamalı şekilde iyi gittiğimizi görüyoruz. Bu açıdan kutsal mirasa yapılan bütün yatırım, bütün destek bizim için çok önemli. Burada OPET'in desteğini ben şu açıdan çok önemsiyorum.”dedi.
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve Sillyon Antik Kenti Kazı Başkanı Doç.Dr. Murat Taşkıran, “ Bereketli toprakların mağrur kenti, Sillyon, Kültür varlıkları ve sahip olduğu tarihi değerleriyle geçmişten günümüze çok katmanlı bir önemli kültürel miras alanıdır. Sahil boyunca kültür ve uygarlıkların birleşme çalışma noktasında yer alan bu Nadir Kent, üzerinde birçok milliyetin taşımak başka bir ifadeyle mevcut veriler ışığında Hititlerden Osmanlı dönemine kadar yerleşim gören ve kesintisiz bir tarihsel sürece ev sahipliği yapan eski, yeni bir kent modelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izin ve destekleriyle 2020 yılından bu yana Pamukkale Üniversitesi tarafından sürdürmekte olduğumuz kazı, restorasyon, çevre düzenlemesi ve turizm çalışmaları bakanlığımızın geleceğe miras projesi kapsamında 2024 yılından itibaren geniş bir ivme kazanmıştır. Farkındalık yaratarak ve sürdürülebilir bir konseptle korunmasını, araştırılmasını ve görünür kılmasını amaçlıyoruz. Bu çalışmalar Opet'in destekleriyle artık daha da güçlenerek devam edecektir.” dedi.
Program sonunda Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kutluhan, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve Sillyon Antik Kenti Kazı Başkanı Doç.Dr. Murat Taşkıran, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk arasında protokol imzalandı.