Kadir Bodur, “'Andımız' tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır.”
İYİ Parti Serik ilçe başkanı Kadir Bodur tüm yurtta olduğu gibi eş zamanlı olarak Eğitim sistemi ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Serik Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Atatürk anıtı önünde yapılan basın açıklamasına İYİ Parti Serik ilçe başkanı Kadir Bodur, Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililer katıldı.
Andımızın okunmasının ardından başlayan basın açıklamasında İyi Parti İlçe Başkanı Kadir Bodur, 2023-24 Eğitim Öğretim Yılının çalan ilk ders zili ile başladığını söyledi.
Eğitim politikalarını önceleyen ve Cumhuriyet değerleri, ülkenin bekası için her daim içselleştiren İYİ Parti mensupları olarak, 81 ilde eş zamanlı olarak sahalarda ve alanlarda olduklarını belirten Bodur, “Geçtiğimiz yıl, 15 milyon 839 bin 140 öğrenci resmî, 1 milyon 578 bin 233 öğrenci özel ve 1 milyon 738 bin 198 öğrenci de açık öğretim kurumlarında eğitim gördü. MEB İstatistiklerine göre Türkiye'de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu içinde devlete ait okul sayısı 56 bin 200 Özel okulların sayısı ise 14 bin 124 dü. Henüz resmi rakamlar netleşmedi fakat bu eğitim öğretim yılında bu rakamlar bir hayli daha artacak.
Ebeveynleri de dahil ettiğimizde toplumumuzun önemli bir kesimini ilgilendiren eğitim konusu, söz konusu rakamsal veriler ışığında en önemli sorunlarımızın başında gelmektedir. Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk edildiğine üzülerek tanık oluyoruz.
Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız.
Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri Eğitim-Öğretim Birliği'dir ve bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır.
Çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir.
Bugün de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi, ne yazık ki, birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kuruludur.
Önce köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki erozyon, son 22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da derinleştirildi.
Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımızın yasaklanması dahi Milli Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur. Çocuklarımızın, "Ne mutlu Türküm diyene!" diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır.
Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet duygusunun güçlenmesi için; yargı kararına rağmen yasaklanan 'Andımız' tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır.” dedi.